İzmir.Art: Öncelikle hoş geldiniz sizi biraz tanımak isteriz, Nesli Özalp kimdir? Nesli Özalp’ın sinemaya adım atmasına ne sebep oldu ve bu süreç nasıl ilerledi?
Nesli Özalp: Hoş buldum. Davetiniz için teşekkür ederim. Ben, 1988 yılında İzmir’de doğdum. Ailemin kökleri Yunanistan’a dayanıyor. 1923 Nüfus Mübadelesi ile Denizli’ye, oradan da İzmir’e yerleşmişiz. Sinemaya gitmeyi küçük yaşlarımdan beri çok seviyorum. Doğduğum ve büyüdüğüm sokağın köşesinde bir açık hava sineması olduğunu hatırlıyorum. Oraya dair anılarım bebek arabasında oluşum, sinemanın merdivenleri, yerdeki çiğdem kabukları ve sinema perdesi. Beni büyüleyen, eski sinema salonlarının büyüklüğü, devasa perdelerindeki görüntüler ve ses sistemleri oldu. Eskiden İzmir’de çok büyük ve güzel sinema salonları vardı. Sinemaya gitmek için daha özenli giyinir, plan yapar, hayal kurar, sıra bekler ve yüzlerce insanla birlikte koltuklarda yerimizi alırdık. Orada olmak benim için çok büyük bir heyecan ve mutluluktu. Hangi film olursa olsun. Tüm günümü o salonda geçirebilirdim. Resim ve hikâye yazımına meraklı bir çocuk olarak büyüdüm.

Yakın bir arkadaşımın sinema bölümünü yazacağını öğrenince araştırmaya başladım, bölümün içeriğini öğrendim ve ilgimi çekti. Lisansımı Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Tv ve Sinema Bölümü’nde, yüksek lisansımı Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Enstitüsü Film Tasarımı Bölümü’nde tamamladım. Bu süreçte hem ödev olarak istenen hem de bireysel olarak yazıp yönettiğim kısa film projelerimi hayata geçirdim. Yüksek lisansta üzerine çalıştığım “2000 Sonrası Türk Korku Sineması’nda Efekt Makyaj” konulu tezim, “Korku Sinemasında Makyaj: Dünya ve Türk Sinemasından Örneklerle” isimli bir kitap olarak yayınlandı. Ulusal ve uluslararası projelerde film yapımı ve fotoğraf alanlarında üretim yapma imkânı buldum. 2011 yılında Hande Zerkin ile yazıp yönettiğimiz “Toprak’ın Günlüğü” kısa filminde oyuncu Burcu Biricik ile birlikte çalıştık. Bu filmimiz birçok gösterime seçildi ve ödüle layık görüldü. Sonrasında belgesel film yapımına yöneldim. 2011 yapımı “Bozyaka’dan Reşat Nuri Güntekin’e” belgeseli, 2012 yapımı “Romania Trip” – “A Voyage to Sulina” belgesel videoları, TÜRSAK 11. Geleceğin Sineması’nda yapım desteği verilen “Rotamız Anılar” belgeseli ilk dönem belgesellerim arasında yer alıyorlar. Bu film ile birlikte animasyonu projelerime dâhil etmeye başladım. 2016 yılında KısaKes Kısa Film Festivali Pitching Platformu’nda yapım desteği kazanan, ailemin mübadele anılarını anneannem ve kendim üzerinden anlattığım, Cem Çevikayak’ın stop-motion animasyonlarının yer aldığı “Dönüş” belgeselim, Dünya'da yaklaşık 40 festival gezdi; pek çok ödüle layık görüldü.

Cinema Zero 2017, İzleyici Ödülü. 7. Atıf Yılmaz Kısa Film Festivali 2018, Belgesel Dalı Birincisi. 38.İFSAK Ulusal Kısa Film Yarışması 2018, Belgesel Dalı En İyi Film Ödülü. Toronto Documentary Short Film Festival, 2018, Best Characters Award. Alpavirama 2018: Asian Short & Documentary Film Festival 2018, Silver Comma Award. 6. Boğaziçi Film Festivali, 2018, Ulusal Kısa Belgesel Film Yarışması “En İyi Ulusal Kısa Belgesel Film” Ödülü. Yönetmen ve yapımcısı olduğum bir diğer kısa belgesel, 2021 yapımı “Hıdırellez: Mahalleye Bahar Geldi”. Festival süreci yeni sonlanan bu film de pek çok festivalde izleyici ile buluştu. Bu süreçte de ortak yazar olarak davet edildiğim iki kitap projesinde filmlerim ile yer aldım. “Filmine Bakmak” ve “Kısa Filmin Öyküsü”.

İzmir.Art: Bornova Belediyesi’nde Film Ofisi’nin sorumluluğunu yapıyorsunuz. Bornova Belediyesi’nin İzmir’in kültür sanat hayatına yön veren çalışmaları oldu. Bunlardan bir tanesi de ‘Kısa Film Günleri’. Uluslararası bir çalışma olan projenin, bu sene ikincisi gerçekleşti. Kısa Film Günleri’nden bahsedebilir misiniz?
Nesli Özalp: Bornova Belediyesi yaklaşık 12 yıldır İzmir’deki kısa filmcilere ve kısa film severlere eğitimler, etkinlikler düzenliyor. 2014 yılından beri ben de bu yapı içerisinde eğitmen, etkinlik koordinatörü ve direktör olarak çeşitli görevler üstlendim.
Bunlardan biri de ilkini 2021 yılında gerçekleştirdiğimiz Uluslararası Bornova Kısa Film Günleri. Kısa film eğitim, gösterim, yönetmen söyleşilerimizi bir adım ileriye taşımayı çok istiyordum. Bornova Belediyesi bünyesinde süreklilik kazandırabileceğimiz, İzmirli kısa film seyircisinin yanı sıra Türkiye’den ve Dünya'nın farklı ülkelerinden kısa filmleri ve yönetmenleri dâhil edebileceğimiz bir organizasyon düzenlemeye karar verdik. İlk sene, 25 yerli kurmaca, belgesel ve animasyon kısa filmin yer aldığı; yönetmen söyleşilerinin yapıldığı bir program hazırladık. 2022 yılında bir adım daha ileri adım atıp uluslararası bir içerik hazırladık. 97 ülkeden binin üzerinde kısa filmin başvurusu değerlendirildi. Seçkiler oluşturulurken anlatı bütünlüğü, yaratıcılık, orijinallik, teknik beceri değerlendirilirken; sinema öğrencileri ve amatör/profesyonel filmciler için ilham vericilik, yeni anlatı yöntemleri konusunda çeşitlilik ön planda tutuldu. 16-17-18 Aralık 2022 tarihinde gerçekleştirdiğimiz Uluslararası 2.BKFG kapsamında 23 ülkeden 63 kısa filmi izleyici ile buluşturduk. Kısa film atölyelerini, yönetmen söyleşilerini, fiziki ve çevrimiçi seminerleri, ekipman tanıtım stantlarını ve kısa film afişleri sergisini programımıza dahil ettik. Umarız ki her sene programı geliştirerek yolumuza devam ederiz. 
Instagram: @bornova.belediyesi.film.ofisi @bornovakisafilmgunleri

İzmir.Art: Kısa Film Günleri’nde seçilen filmlerin gösterimleri Bornova Belediyesi Uğur Mumcu KSM’de gerçekleşti. Katılım nasıldı ve izleyicilerin izlenimleri nasıl oldu?
Nesli Özalp: Uluslararası Bornova Kısa Filmleri’nin gösterim ve etkinlikleri, Büyükpark içerisinde yer alan Uğur Mumcu KSM ve Bornova merkezde bulunan Dramalılar Köşkü’nde gerçekleşti. İzmir’de yaşayan sinemaseverlerin kısa filme ilgisi her zaman büyük oluyor. Film gösterimlerimiz, fiziki ve çevrimiçi sergi/söyleşi/seminerlerimiz katılımcıların yoğun ilgisini çekti. Seanslarımız dolu geçti. İzleyicilerin filmlerin tür, içerik ve ülke çeşitliliğinden duydukları memnuniyeti; öğrencilerin ve filmcilerin aldıkları ilhamı bizimle paylaşmaları; organizasyonun kalitesi nedeniyle olumlu geri dönüşleri bizi sonraki yıllar için motive etti diyebilirim. 

"2022 yılında İzmir Down Sendromu Derneği ile bir işbirliği gerçekleştirdik."

İzmir.Art: Bornova Belediyesi’nde ‘Kısa Film Günleri’nin dışında, atölyeler düzenleyip eğitimler veriyorsunuz. Eğitimlerde hangi konuları ele alıyorsunuz?
Nesli Özalp: Bornova Belediyesi Film Ofisi bünyesinde düzenlediğimiz eğitimler, hem amatör filmciler hem de deneyimli filmciler için farklı müfredatlara sahip oluyor. Yetişkin gruplarının yanı sıra çocuklarla, gençlerle ve dezavantajlı film severler ile farklı içeriklere sahip eğitimlere düzenliyoruz.  Uzun dönem eğitimlerde film yapımının fikir bulma aşamasından, filmi izleyici ile buluşturma aşamasına dek tüm sürecin teorik ve pratik olarak deneyimlenebileceği bir içerik sunuyoruz. Fikrin, film hikâyesine ve sonra senaryoya dönüşmesi, ekipte görev dağılımı, ön hazırlık çalışmalarının yapılması, yapımcılara sunulması; görüntü ve ses kayıt teknikleri, yapım aşaması; kurgu, renk düzenleme, ses miksaj, farklı formatlarda çıktıların alınması; dağıtım, festival başvuruları gibi pek süreç bu eğitimde katılımcılar tarafından deneyimleniyor. Deneyimli kısa filmciler için ise 2-3 günlük, spesifik olarak bir konu üzerine yoğunlaşılmış atölyeler düzenliyoruz. Ses kayıt teknikleri, greenbox teknikleri, senaryo yazımı, post-prodüksiyonda iş akışı, proje yazımı ve pitching gibi. 2022 yılında İzmir Down Sendromu Derneği ile bir işbirliği gerçekleştirdik. 13 down sendromlu gencimizin katıldığı film yapım eğitimi doğrultusunda sömestr ve yaz tatillerinde, çocuklarla düzenlediğimiz atölyelerde “Stop-Motion Film Yapımı” üzerine çalıştık.

İzmir.Art: İzmir’de eğitim almış, İzmir’de yaşamına devam eden bir yönetmen olarak; kültürel etkinliklerin İzmir için önemini sormak istiyoruz. İzmir, sanatla iç içe bir kent... İzmir sinemanın neresinde yer alıyor?
Nesli Özalp: İzmir’de kültür sanat alanında düzenlenen etkinliklerin ve halkın talebinin çoğalması ile birlikte mekânlarda da artış oldu. Bu alanlarda yapılan yatırımlar hem Kültür Turizm Bakanlığı, hem İzmir Büyükşehir Belediyesi, hem ilçe belediyeler hem de sanatseverlerin ve sanat aktörlerinin kendi imkânlarını devreye sokması ile artmakta. Sanatın farklı formları ile beslenen, hayatın farklı simülasyonlarına olanak tanıyan sinema da özellikle kendi alanım olan kısa film açısından baktığımda, İzmir’de gelişimini hızlandırmış, internet ve yeni medya ile evrenseli takip eden, teknolojinin kullanımı açısında kendini geliştirmeye devam eden bir noktada. Henüz teknolojiye tam olarak ulaşabilmiş diyemiyorum ne yazık ki. Çünkü İstanbul’da ulaşabileceğiniz ekipmanlar ile İzmir’de ulaşabileceğiniz, kiralayabileceğiniz ekipmanlar arasında ne yazık ki dağlar kadar fark var. Bu, yapımların görsel ve işitsel kalitesi açısından yatırım yapılması halinde kısa sürede çözülebilecek bir sorun. Bir diğer konu da üniversitelerde verilen sinema eğitiminde öğrencilere pratik yapma imkânı verilmesi. Fakülte bünyesinde bulunan ekipmanların eğitimlerde, ödevlerde, bitirme projelerinde öğrenciler tarafından kullanılabilmesi gerekiyor. Ne yazık ki BBFO Kısa Film Yapım Desteği Programı kapsamında sunduğumuz ekipman desteği başvurularında öğrencilerin bu ekipmanlara neredeyse hiç ulaşamadıklarını gözlemliyoruz. Sinema, televizyon ve dizi sektörüne çok sayıda çalışan kazandıran İzmir’in kendi içerisinde de çok sayıda, farklı türlerde nitelikli işlere imza atmasının, bu sektörde dünyada isim yapmasının, oluşturulacak ve uygulanacak doğru kültür sanat politikaları ile mümkün olacağına inanıyorum.