''Evden dışarı çıkmak önemli.'' Barış Demirel ile Röportaj
Trompetçi, söz yazarı ve prodüktör Barış Demirel, kayıtlarında ve sahnesinde orijinal bir deneyim sunuyor. Pop, Hip Hop ve Deep House gibi müzik türleriyle kariyerine devam eden sanatçı, ilk solo albümü ‘Mutluluklar’ı 2021 yılında yayınladı. Barış Demirel, uluslararası alanlarda sergilediği performansıyla çalışmalarına devam etti.
‘Bir Aralar İyiydim’ adlı ikinci albümü ile 2023 yılında dinleyicisinin karşısına çıkarken, aynı yıl içinde Sibel Alaş’ın ‘Adam’ şarkısını yorumladı. Sanatçı bir taraftan İsviçreli prodüktör Kadebostany ile çalışmalarına devam ederken bir taraftan da yeni albüm hazırlıklarını sürdürüyor. Barış Demirel, İzmir Art’a konuk oldu. Başarılı sanatçıyla müzik hayatını, çalışmalarını ve yeni albümü ‘Dans Pisti Cenazesi’ni konuştuk. Barış Demirel, ‘BD Deneyimi’ ile İzmir Art’ta.
İzmir Art: Müzik kariyerinize nasıl başladınız? Müzikle tanışma sürecinizden bahsedebilir misiniz? Ve bu alanda sizi etkileyenler neler oldu?
Barış Demirel: İlkokulda ailemin yönlendirmesi ile gitar çalmaya başladım. Sonrasında dinlediğim pek çok tarzda müzikten etkilendim. Lisede ilk müzik grubumu kurdum. Üç kişiydik ve hepimiz o sene sınıfta kaldık. Yıllar içinde özendiğim, öykündüğüm müzikler ve denemelerim sonrasında son yıllarda yeni yeni kendimi bulduğumu, tarzımın ve tavrımın oturmaya başladığını hissediyorum.
İzmir Art: Trompet çalıyor, söz yazıyor ve bir yandan da müziğin yapım kısmında yer alıyorsunuz. Müziği aslında bir bütün olarak ele aldığınızı görüyoruz. Nasıl bir çalışma disiplininiz var?
Barış Demirel: Sevdiğim sesleri çıkartıyorum. Kendimi bir ya da birkaç tarzla değil içimdekini en uygun nasıl ifade edebileceksem ona yöneliyorum. Enstruman fark etmeksizin yani. Evet trompet ana enstrumanım diyebilirim, bir uzuv gibi benim için ama kafamdakileri müzikle ifade edebilmenin tek bir yolu yok. Sözlerle, şarkı söylemekle ya da kurgulanan ambiyansla. Ufak bir ev stüdyom var, genelde şarkılarımı orada yapıyorum. Kaydettiğim eskizleri daha sonra dinlediğimde beğenirsem üzerine gidiyorum. Oradaki birkaç saniyelik fikri tasarlayıp şarkıya dönüştürüyorum. Bazen dönüşmüyor, bazen “hah! Tamamdır” dediğim oluyor. Son zamanlarda yayınladığım işlerde her şeyi ben çalıp kaydediyorum. Belki ileride bundan vazgeçerim. Memnunum ama bi noktada sıkılacağım, tıkanacağım. Telefonun ses kaydedicisine mırıldandığım bazı melodiler daha sonra bir şarkının temelini oluşturabiliyor.
İzmir Art: İlk albümünüzden bugüne kadar geçen zamanda, müziğinizde bir değişim oldu mu?
Barış Demirel: Olmaz mı? Şu ana kadar -yeni çıkacak albümüm ile birlikte- farklı projelerimle 6 albümüm var. Bir vakit kendimi trompet ile ispatlamak istiyordum. Enstrümantal ve trompet odaklı müzikler yapmak istiyordum. Daha çok “deneysel” müzikler yapıyordum. O dönem bana çok şey kattı. Çok fazla müzisyenle çalışma ve tanışma fırsatı buldum. Grup kurdum, dağıttım. Farklı ülkelerde o müzikleri çaldık, güzel ve heyecanlı tecrübelerdi. Bir yandan elektronik müzikten rape bir sürü müzisyenle düet yaptım. Bunu da seviyorum tabii… Pandemi döneminde düşündüm de kendime ait bir müzik yapmadığımı fark ettim. Evet hani yapıyorum ama trompetim ile kendime ait bir şeyler söylüyordum, ortada birileri ile pişirdiğim müziğe. Şarkı söyleyerek ve prodüksiyonuna, düzenlemesine kendimin karar verdiği şarkılar da yapmak istedim, tam olarak benim oyun alanımda olan… ve şu an alternatif pop yapıyorum. Böyle özetlemiş olayım.
İzmir Art: Yurt içinde ve yurt dışında gerçekleştirilen festivallerde sahne aldınız. Sizi heyecanlandıran projelerden bahsetmek ister misiniz?
Barış Demirel: Hepsi apayrı heyecanlı deneyimlerdi. Ülkenin en güzel ve en dandik sahnelerinde de Avrupa'nın en gedikli festivalinde de müziğimi çalmış olmak beni mutlu ediyor. Son birkaç yıldır yurtdışında çalmadım. Yeniden bir planlama var, bu sene birkaç yurtdışı konseri vereceğim gibi gözüküyor.
İzmir Art: Birçok sanatçı ve müzisyenle ortak çalışmalar yaptınız. Birlikte çalışmak, birlikte üretmek size nasıl hissettiriyor?
Barış Demirel: Evden dışarı çıkmak önemli. Hem yeni şeyler öğreniyorum hem de alıştığım konfor alanının dışına çıkıyorum. Özellikle Hip Hop konusunda çalıştığım sanatçılardan çok şey öğrendim. Çünkü neredeyse sıfırdım bu konuda. Şimdi baktığımda müzikal bakış açımda derinden bir yeri olduğunu hissediyorum. Şansıma nitelikli sanatçı ve prodüktörlere denk getirdi hayat beni. Konuk olduğumda kendi imzamı atıyorum gibi oluyor. Biriyle ortak iş pişirmek ise daha farklı, bu konuda uyumlu olduğum çok az kişi var. İçimin rahat olması gerçekten önemli. Güven önemli, yoksa ortaya çıkan iş kimseyi tatmin etmiyor.
İzmir Art: İzmir sizin için neleri anımsatıyor? Yakın zamanda İzmir’e dair planlarınız var mı?
Barış Demirel: İzmir'i çok seviyorum. Her sene Urla’ya geliyorum. Yakın arkadaşlarımın bir kısmı İzmir’de. Kafaların daha rahat, daha seküler, insanların daha kibar ve mutlu olduğunu gördüğüm bir şehir. Yani İstanbul’a ya da diğer şehirlere göre kıyaslarsak hissettiğim şey bu. Konser verecek pek mekan yok aslında. Üç senedir konsere gelmedim, şartlar mümkün olduğunda İzmir dinleyicisine çalmak için gerçekten can atıyorum.
İzmir Art: Barış Demirel ilerleyen zamanlarda neler yapmayı planlıyor? Yeni tarzlar, yeni projeler… Bizi neler bekliyor?
Barış Demirel: Yeni albümüm, ‘Dans Pisti Cenazesi’ iki bölüm olarak yayınlanacak. İlk bölüm şubat, ikinci bölüm haziranda. İsmi gibi melankolik ama dans ettiren şarkılardan oluşuyor. Sahnemi de bu konsepte göre değiştirdim. Doksan dakika aralıksız süren, araya cover şarkıların da serpiştirildiği, insanların eğlendiği türler arası bir deneyim. “BD Deneyimi”. Bu sene bolca konser olacak, düetler olacak. Daha fazla dinleyiciye ulaşmak istiyorum. Şu an dördüncü albümün demolarına başladım bile…