Haftanın Dinleme Listesi - 6
"Funk Var!"
HAFTANIN DİNLEME LİSTESİ - 6
“Funk Var!”
Haftanın dinleme listesi serisinde, zorlu yaz sıcaklarında hayatı biraz daha keyifli kılacak bir seçki ile yine beraberiz. En sevdiğim ve çok dinlediğim türlerden biri olan “funk” var bu hafta menüde…
Sayısız sanatçıya ilham veren bu müzik türü, ritmik yapıları ve onlarla çok başarılı şekilde örtüşen bas motifleri ön plana koyar ve bu sayede güçlü bir sürükleyicilik yakalar. Dinleyiciyi kolayca yakalaması mümkündür. 1960’larda Amerika’da doğar ve etkisi inanılmazdır.
Soul vokalleri, blues melodileri ve RnB hissiyatını, genelde çok “dans edilebilir” bir şekilde keyifle harmanladığı için seveni çoktur. Bazı yazısız kuralları vardır ve çoğu funk bestesi bu kuralların içinde kalır. Bu durum tahmin edilebilir bir müzikal yapıyı beraberinde getirir. Bu tahmin edilebilirlik kötü bir şey değil yanlış anlamayın. Eşlik etmesi kolay, anlamında…
Funk’ın büyük sırrı; bütün ritmik oyunlardan sonra sonuçta hep bir “güvenli nokta”ya bağlanmasıdır. Bu ne demek?
Aklınıza gelecek en basit ritmik yapıyı düşünün, ve tekrar edin.
“bir - ki - üç - dört ,
bir - ki - üç - dört”
gibi…
Ve şimdi “BİR”lerinizi biraz abartın, yüksek sesle söyleyin.
Ya da tam “BİR” dediğiniz sırada el çırpın…
“BİR! - ki - üç - dört ,
BİR! - ki - üç - dört”
İşte bu funk’ın özüdür, ve eğlencelidir!
Bir funk parçasında ölçünün “güvenli noktası” olarak kabul edilen yer; az önce “BİR!” diye bağırdığınız yerdir. (Bu noktanın yeri değişebilir, örneğin sadece “İKİ”lerde el çırpmaya ve o noktayı vurgulamaya çalışabiliriz.)
Funk’ta önemli olan, bu “varış” hissidir. Parçadaki bütün elementler (ritim oyunları, bas motifleri, klavye ve gitar melodileri) “yola çıktığımız BİR” ile “bir sonraki BİR”in arasını keyifli şekilde doldurmaya, süslemeye çalışır. Vokaller ise blues ve soul etkileri ile bu yolculuğa eşlik eder.
Zaten kendi halinde muhteşem olan blues, jazz ve soul gibi türleri alıp harmanlayan funk; bahsettiğimiz bu türlerin en keyifli taraflarını özenle tek bir yerde topluyor. Birçok besteci de bu “basit” yapının çekiciliğine kapılmıştır, ben de onlardan biriyim diyebilirim.
İyi dinlemeler!
-Bora Yücel (İzmir.Art)