İzmir, Kent ve Edebiyat: 7. İzmir Uluslararası Edebiyat Festivali devam ediyor

7. İzmir Uluslararası Edebiyat Festivali, yukarıda bahsedilenler doğrultusunda önemli bir boşluğu dolduruyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi (APİKAM)’ın öncülüğünde gerçekleştirilen festival, 15 – 20 Eylül tarihleri arasında, Cumhuriyet’in 100. Kuruluş yıl dönümü dolayısıyla “Edebiyat Cumhuriyettir” temasıyla gerçekleştirilmekte.

19 Eylül 2023

İzmir tarihsel, kültürel, coğrafi zenginliği ile bir Akdeniz kenti olarak tarih boyunca pek çok kültürün kesişme noktası olmuştur. Kozmopolit bir kent olma özelliği İzmir’in en özgün yapılarından biridir. Kent, coğrafi konumu itibariyle, ticari etkileşimin yoğun olması sayesinde kültürel çeşitliliği de bünyesinde barındırmaktadır. Edebiyatın, sanatın, felsefenin kökleri Antik Yunan’a kadar uzanır. Ve İzmir körfezi, bu etkileşimin tomurcuklarını günümüze kadar taşımıştır. Homeros’a kadar uzanan bir birikimin korunup geliştirilerek gelecek kuşaklara aktarılması oldukça önemli bir görevdir. Kültürel sürekliliğin sağlanması, İzmir’in Akdeniz çanağında yer alan diğer kentlere göre özgünlüğünün görünür kılınması ve geçmişteki bu birikimin üzerine kültür – sanat alanında yeni eserlerin kazandırılması ancak sağlam bir tarih, kent tarihi bilinciyle mümkündür.

7. İzmir Uluslararası Edebiyat Festivali, yukarıda bahsedilenler doğrultusunda önemli bir boşluğu dolduruyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi (APİKAM)’ın öncülüğünde gerçekleştirilen festival, 15 – 20 Eylül tarihleri arasında, Cumhuriyet’in 100. Kuruluş yıl dönümü dolayısıyla “Edebiyat Cumhuriyettir” temasıyla gerçekleştirilmekte. Festivalin Onur Konuğu İnci Aral olarak belirlendi. Edebiyatımız açısından oldukça önemli bir duruşu, edebi birikimi temsil eden İnci Aral da festivale katılarak düşüncelerini paylaştı. Festival direktörlüğünü ise Haydar Ergülen üstlendi. Yukarıda bahsettiğimiz tarihsel gerçekliğe uygun olarak festivalin açılışı Agora Arkeolojik Kazı Alanı’nda yapıldı. Festivale yurtdışından da pek çok yazar, şair, müzisyen katılıyor. İzmir’in kozmopolit ruhuna uygun bir festival olduğunu söylemek mümkün. Açılışın gerçekleştirildiği Smyrna Agorası da hem bu kozmopolitliğin hem de “Edebiyat ve Kent” etkileşiminin en iyi yansıtılabileceği mekânlardan birisi.

“Edebiyat Cumhuriyettir” teması da, Cumhuriyet’in 100. Kuruluş Yıldönümü olması ve Cumhuriyet ile edebiyat arasındaki ilişkiyi ele alması açısından oldukça değerli. Açılış konuşmasında bahsedilen Hasan Ali Yücel ve Köy Enstitüleri, klasik eserlerin yayınlanması Cumhuriyet aydınlanmasının özellikle eğitim alanındaki temellerini oluşturmuştur. Bu eğitim hamlesinin edebiyata da yansıması, özellikle Tanzimat’tan itibaren batılı anlamda roman, şiir sanatının gelişmesi, çeviri faaliyetlerinin artması kaçınılmazdı.  İzmir de Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren bu noktada özgün bir konumda bulunmaktadır. İzmir’de filizlenen dönemin edebiyatı da bunu doğrulamaktadır. Halit Ziya Uşaklıgil, Reşat Nuri Güntekin, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir Kabaağaçlı), Necati Cumalı, Attila İlhan, Tarık Dursun K. Benal Nevzat Arıman, Muzaffer İzgü gibi pek çok kıymetli yazar için İzmir önemli bir kenttir. Yolları İzmir’den geçmiş, İzmir’de yazmış, İzmir’in güzelliğinden etkilenip eserler üretmişlerdir. Bahsedilen yazarlar, İzmir’de edebiyatın köklenip gelişmesinde köşe taşı olan isimlerdir. Festival boyunca bu yazarlara da değinilmekte, İzmir’in edebiyat alanındaki özgünlüğü, özellikle İstanbul ile olan farklılığı söyleşilerde ele alınmaktadır.

“Cumhuriyet, Edebiyat ve Kadın” ilişkisi de önemli bir uğraktır. Cumhuriyet aydınlanmasında kadınların kazanımları ve edebiyatla varoluşlarını güçlendirmeleri, kendi benliklerini keşfetmeleri festivalde de ele alınmış, İnci Aral açılış konuşmasında bu konuya da değinmiştir. Edebiyat’ın özgürleştirici etkisini bu tarihsel bağlam minvalinde okumak ve bunu İzmir özelinde değerlendirmek oldukça zihin açıcıdır.

Atölyelerin, şiir – müzik dinletilerinin de yer aldığı festival, edebiyatın herkes için bir zenginlik olduğunu, kent tarihinde ve politikalarında, kentin kendine özgü kimliğini kazanmasında önemli bir sanat alanı olduğunu şölen havasında bizlere sunmaktadır.

Edebiyat bir uzun yürüyüştür; insana, doğaya, yeryüzündeki bütün canlılara naif ve derinlikli bakmamızı sağlayan, bizim kendimizi keşfetmemiz noktasında hiç bitmeyecek bir yürüyüş…

Festival de bu yürüyüşün önemli duraklarından birisi olduğunu göstermektedir. Edebiyatın, sanatın, felsefenin toplumsal özgürleşmeye de katkısı olduğunu akıldan çıkarmamak günümüz atmosferinde hepimize iyi gelecektir…

Festival programı hakkında detaylı bilgiye ulaşmak için: https://www.izmir.art/fileserver/uploads/gc8hbn.pdf

Yazı: Anıl Yıldız