Türkiye Edebiyatı’nın büyük yazarlarından Latife Tekin, yeni romanı Zamansız ’da, farklı türlerle ve imgelerle bir aşk romanı anlatıyor. 

Bazı yazarların yeni kitaplarının yayımlandığını duyduğumda soluk soluğa kitapçıda alırım nefesimi. Latife Tekin’in yeni kitabı Zamansız’a kavuşmam da öyle oldu. Bir solukta okuyup, üzerine günlerce düşünüp hakkında birkaç kelamı edebilecek uzaklaşmayı ancak yaşayabildim. Kitabın yayınladığı ilk hafta Tekin, İzmir’de bir fanzin buluşmasının konuğuydu. Sakince yanına yaklaşıp, kısa bir sohbet etme fırsatım oldu. Kitabını okuduğumu söylediğimde heyecanla ne hissettiğimi sordu, ona “O gölün kenarına oturmuşuz da Gelincik anlatmaya devam ediyor sanki. Masalsı atmosferinden, Gelincik ve Yılanbalığı’nın tutkuyla yaşadıkları aşklarının etkisi bende hala sürüyor” dedim. Kitap henüz yeni yayınlandığından üzerinde fazla konuşmak istemediğini ancak özellikle gençlerin aşk ve cinsellik üzerine daha fazla okumaları, konuşmaları için bu kitabı yazdığını söyledi. 

Latife Tekin, 2018 tarihli iki romanı Manves City ile Sürüklenme’den dört yıl sonra Zamansız’ı yayımladı. Pandemi döneminde yazmaya başlayan Tekin, imgelerle ördüğü anlatısını, hem edebi hem de doğadan aldığı farklı türlerle ilişkilendirerek güçlendiriyor. Herkesin salgın kaosu içinde, ölümü, yası, yalnızlığı yaşadığı günlerde yazılan Zamansız, insanın en derinliklerine bakmasını sağlayan büyülü bir yapıya sahip. 

Rüya Halinde Sayıklamalar

Bir arabadan göle savrularak yılan balığına ve gelinciğe dönüşen bir kadınla erkeğin hikâyesini okuyoruz Zamansız’da. Latife Tekin, daha önce de olduğu gibi doğayı merkeze alan bir anlatı kuruyor. Gölün içinde, kıyısındaki sazlıklarda süren; doğayı da içine alan erotik bir metin Zamansız… Tekin tüm söyleşilerinde yatarak yazdığını, erotik bir yazma biçimini koruduğunu vurguluyor; Zamansız’da da bunu korumuş. Yarattığı aşk metninin, uykuyla uyanıklık arasında süren, sayıklama sesini duyuyoruz; “Gecenin kalemiyle sabahın defterine senden gizli seninle ilgili cümleler yazıyorum sürekli, biliyorum, ilk okuyuşta sessizliğe kilitlemek isteyeceksin beni, bırak yakamı, güneşin kavurduğu bahçede sönen kuş seslerini dinle” 

Yeni Bir Dil Kurmalıyız

Romanı okurken, anlatıcının okurla kurduğu ilişkiyi de hissediyorsunuz. Bir sırrı paylaşacakmış gibi yapıyor ama hemen sonra yeniden rüya haline geri dönüyor.  Tekin katman katman ördüğü anlatısıyla, yeni bir dil kurmaya da davet ediyor; “Bir dil kurmalıyız, sadece âşık olmak için değil yaşamak için de, sevişmek için de, dolunayı izlemek, parmaklarımızla dişlerimizi sökmek için de…” 

Aşkla, doğayla, sesle ve şiirle örülen bir masal Zamansız. 

Zamansız

Latife Tekin 

Can Yayınları 

Roman 

120 Sayfa