Ortaçgil: Asıl başarım hala beğenilen şarkıları üretmiş olmak

Bülent Ortaçgil, bu yıl 50. sanat yılını kutluyor. Sanatçı etkinlikler kapsamında bu akşam Kültürpark Açık Hava Tiyatrosu'nda sahne alacak. Ortaçgil ile konser öncesinde yarım asırı bulan sanat yaşamını ve bu yıla özel olarak hazırladığı “50 Buçuk” adlı albümünü konuştuk.

Sevda Aydın 1 Ağustos 2022

 

Bülent Ortaçgil, bu yıl 50. sanat yılını kutluyor. Sanatçı ile yarım aşırı bulan sanat yaşamını ve bu yıla özel olarak hazırladığı “50 Buçuk” adlı albümünü konuştuk. 

Bülent Ortaçgil, bu yıl 50. sanat yılını kutluyor. Bu yıla özel olarak hazırladığı “50 Buçuk” adlı albümünü sevenleriyle buluşturan Ortaçgil, farklı şehirlerde verdiği konserlerde albümdeki şarkıları seslendiriyor. Albümde  ‘Elli’, ‘Hangisi Hayat’, ‘Göründüğü Gibi’, ‘Olmuyor Blues’ ve ‘Ak Kuşlar Kara Kuşlar’ isimli parçalar klasik Ortaçgil müziği formunda sevenleriyle buluşuyor. Çalışmadaki dört şarkı yeni, sadece 1986 tarihli ‘Ak Kuşlar Kara Kuşlar’, bu proje için yeniden kaydedildi. Albümdeki şarkıların tüm söz, müzik, akustik gitar ve vokalleri Ortaçgil imzasını taşıyor. Ortaçgil’e her zaman olduğu gibi Türkiye’nin en iyi müzisyenlerinden Baki Duyarlar (piyano, klavyeler), Cem Aksel (davul), Erdal Aksoy (kontrabas), Barlas Tan Özemek (elektrik gitar), Erkan Oğur (elektrik gitar- Oğur sazı: Ak Kuşlar Kara Kuşlar), Akın Eldes (elektrik gitar: Olmuyor Blues) eşlik ediyor.

Ortaçgil, bugün İzmir Kültürpark Açık hava Tiyatrosu’nda sahne alacak. Sanatçıya bu konserinde Akın Eldes, Baki Duyarlar, Barlas Tan Özemek, Birsen Tezer, Cem Aksel, Cem Adrian, Ceylan Ertem, Doğan Duru, Erdal Akyol, Erkan Oğur, Gündoğarken ve Hüsnü Arkan eşlik edecek. 

İzmir Konseri öncesinde konuştuğumuz Ortaçgil, yarım asırlık sanat yaşamına dair değerlendirmelerini okurlarımızla paylaştı. 

Yarım asırlık müzik yaşamını geride bırakmak nasıl bir duygu?

Valla çok özel bir duygu değil, sadece kimi zaman rüzgara şarkı kimi zaman rüzgarla birlikte şarkısı yapılmış bir sürü zamandan söz ediyoruz. Bunun dışında çok özel bir duygum yok. 

Ürettiklerinize baktığınızda huzurlu, tatmin olmuş bir Ortaçgil mi yoksa sancılı/huzursuz bir Ortaçgil mi görüyorsunuz?

Ürettiklerime baktığımda, tatmin olmuş bir Ortaçgil görüyorum. Çünkü Türkiye gibi çok dinamik ve tarifi zor bir ortamda kendi şarkılarımla, kendi dinleyicilerimi oluşturup, uzun bir zaman diliminde şarkı yazdığım için ve bu işle yaşadığım hayatımı geçindirebildiğim için mutluyum ve huzurluyum tabii. 

İlk şarkılarınızdan bu yana değişen tüm dönemleri karşılayan, çağı yakalayan, bir nevi 7’den 70’e dinleyenlerinizi çoğaltmış durumdasınız. Bu başarınızı nasıl yorumluyorsunuz?

Şarkılar insanla ilgili olunca, insan üç beş yılda bir değişen özellikler göstermiyor. Daha uzun zaman dilimlerine yayılan karakterler var. Böyle bir şeyi analiz etmek için 50 yıl uzun bir zaman tabii. Dolayısıyla her gruptan, yaşlısından gencine, çeşitli eğitim seviyelerine bir sürü dinleyicim var. Bu bir başarı mı, belki evet. Ama daha büyük başarı bence uzun bir zaman diliminde hala beğenilen şarkıları üretmiş olmak. Bu daha büyük bir başarı bence. 

Sanat yaşamınız boyunca kimsenin şarkısını söylemeden, sadece kendi yazdıklarınızı seslendirdiniz. Böyle olunca yazma, yazılanı müziğe dönüştürme süreçlerinizden de bahsetmenizi isteriz. Nasıl yazıyorsunuz, tıkandığınızı hissettiğinizde neler yaşıyorsunuz?

Benim işim şarkının sözünü ve müziğini yapmak. Bizdeki halk ozanı geleneğinden gelme fakat müzik ve konu olarak daha batıyı, yeni çağı kullanan bir anlayış. Sözün ve müziğin yan yana yürümesi daha kolay ama her şarkının kendine göre bir karakteri oluyor. Ona göre siz de yazıyorsunuz. Bu tabi hadi bugün beste yapayım deyince olmuyor, o genel bir doygunluğa ermiş ve sanat yapmaya dönüşmüş bir takım duyguların birikiminden sonra olan bir şey. Zorlayınca olan bir şey değil yani. 

‘ŞARKILARIMI KENDİLERİ GİBİ SÖYLEDİKLERİNDE SEVİYORUM’

Kimsenin şarkısını söylemezken, en çok şarkısı söylenen sanatçılardan birisiniz. Şarkılarınızı başkalarından dinlerken ne hissediyorsunuz?

Şarkılarımı başkalarından dinlediğim de biraz yabancılık hissediyorum tabii. Ama onlar kendileri gibi söylediklerinde o kadar daha fazla seviyorum. Herkesi kendi biçimiyle benim şarkılarımı söylemesi daha fazla hoşuma gidiyor. Bana benzemeye çalışılması hoşuma gitmiyor. 

‘MÜZİSYENLERİN BEĞENİSİNİ ALMAK GURURLANDIYOR’

50. sanat yılınız için çeşitli şehirlerde konserler veriyorsunuz. Sizinle beraber tüm o şarkılara tanıklık eden sanatçı dostlarınız da sahnede yer alıyor. Onlarla bu programı hayata geçirirken neler hissediyorsunuz?

Beni müzisyenler her zaman sevdiler, desteklediler. Onlar müziği dinlerken sadece popülerlik, çok insan tarafından sevilme kriteriyle değerlendirmiyorlar. Başka kriterleri de var. O nedenle müzisyenlerden her zaman destek aldım. Çaldığım insanlar da çok yetkin insanlar. Birlikte konserde çaldığım insanlar, dostlarım çok eskiden beri çaldığım, ortak iş yaptığım, birbirimizi her konuda desteklediğimiz arkadaşlarım. Böyle olunca ortak konserler büyük keyif veriyor bana. Tabii gurur duyuyorum bundan çünkü müzik piyasası biraz kurt bir piyasa biliyorsunuz. Bu nedenle müzisyenlerin bir şekilde beğenisini almış olmak, beni keyiflendiriyor, gururlandırıyor. 

 

 

Fotoğraflar
Videolar
Yazar Profili
Sevda Aydın
Sevda Aydın

15 İçerik

1984 doğumlu. Evrensel gazetesinde muhabirlik ve editörlük yaptı. Hayat Televizyonu’na kültür-sanat haberleri hazırladı. Evrensel Kültür dergisinde yayın danışmanlığı yaptı. Şu an izmir.art'ta kültür sanat alanında içerikler üretmektedir.

Yazar Profil Sayfası