Kent, Mekân ve Toplumsal Eşitsizlikler Sempozyumu sona erdi

İzmir Akdeniz Akademisi'nin düzenlediği “Kent, Mekân ve Toplumsal Eşitsizlikler Sempozyumu” sona erdi.

16 Mayıs 2022 Kaynak: İzmir Büyükşehir Belediyesi

Kent, Mekân ve Toplumsal Eşitsizlikler Sempozyumu sona erdi


İzmir Akdeniz Akademisi, mekânsal ayrışmalar ve toplumsal eşitsizlikler tarafından kuşatılmış kentlerdeki sorunları, ortak yaşam alanları yaratmanın olanaklarını, yerel yönetimlerin ayrışmaları ortadan kaldırmak için ne gibi politikalar üretebileceğini tartıştığı “Kent, Mekân ve Toplumsal Eşitsizlikler Sempozyumu” gerçekleştirdi.
 

 

11-12 Mayıs 2022 tarihlerinde, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde düzenlenen sempozyumun açılışına İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürü Murat Karaçanta, CHP’nin eski Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Zeynep Altıok Akatlı, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcıları Şükran Nurlu, Ertuğrul Tugay ve Barış Karcı, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bürokratları, İzmir, Ankara ve Paris’teki çeşitli üniversitelerden ve araştırma merkezlerinden akademisyenler katıldı.

Sempozyumun yürütücüleri arasında Prof. Dr. Ayşen Uysal (Uluslararası Araştırmalar Merkezi, SciencesPo Paris, Siyaset Bilimi), Prof. Dr. Sylvie Tissot (Paris Sosyolojik ve Siyasal Araştırmalar Merkezi, Paris 8 Üniversitesi, Siyaset Bilimi Bölümü), Prof. Dr. Melek Göregenli (Sosyal Psikolog), Prof. Dr. Neslihan Demirtaş-Milz (İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi), Prof. Dr. Yasmine Siblot (Paris Sosyolojik ve Siyasal Araştırmalar Merkezi, Paris 8 Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü), Doç. Dr. Cenk Saraçoğlu (Ankara Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi), Doç. Dr. Audrey Mariette ve Doç. Dr. Laure Pitti (Paris Sosyolojik ve Siyasal Araştırmalar Merkezi, Paris 8 Üniversitesi, Siyaset Bilimi Bölümü, Paris Sosyolojik ve Siyasal Araştırmalar Merkezi, Paris 8 Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü), Doç. Dr. Mustafa Kemal Bayırbağ (Orta Doğu Teknik Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi), Doç. Dr. Pierre Gilbert (Paris Sosyolojik ve Siyasal Araştırmalar Merkezi, Paris 8 Üniversitesi, Sosyoloji Bölümü), Yelda Şimşir (İzmir Büyükşehir Belediyesi Kentsel Adalet ve Eşitlik Şube Müdürü), Bekir Ünal (İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Yardımlar Şube Müdürü), Eren Korkmaz (İzmir Büyükşehir Belediyesi Toplum Sağlığı ve Eğitim Şube Müdürlüğü), Tülin Ünal (İzmir Büyükşehir Belediyesi Toplum Sağlığı ve Eğitim Şube Müdürlüğü) ve Mete Hüsünbeyi (Konak Kent Konseyi Mülteci Meclisi Başkanı) yer aldı.

 

'KAZANILMIŞ HAKLARIMIZ YOK OLUYOR'

Sempozyumun açılış konuşmasını İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Tarihi ve Tanıtımı Dairesi Başkanı Mehriban Yanık yaptı. İnsan hakları bakımından kazanılmış haklarından her geçen gün geriletildiğini söyleyen Yanık, sempozyumda bunların nedenlerini ve çözüm önerilerinin tartışılacağını belirtti. Yanık’ın ardından söz alan Prof. Dr. Ayşen Uysal, sempozyumun kenti sınıfsal karşılaşmalarla ele aldığını belirtti. Uysal, özellikle rant politikası üzerinden yürütülen politikalar nedeniyle yoksulların kent dışına itildiği bir sürecin işlediğini söyledi.
 

 

'ÇOĞULCU KÜLTÜRÜN GELİŞMESİNİ DESTEKLİYORUZ'

Sempozyumun açılışına katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, kapitalist sistemin kendini yeniden üretmek için eşitsizliğe ihtiyaç duyduğunu vurgulayarak, “Bu sistemin parçası olan şehirlerin inşası, eşitsizliğin katlanarak artmasına neden oluyor. Bu nedenle şehirleri nasıl tasarladığımız, eşitliği sağlamak adına yaptıklarımızla doğrudan ilgili. Şehirler parçası oldukları ekosistemden koparken; kirlilik, afetler ve adaletsizlik üreten bir makineye dönüşüyor. Bir yandan içinde biz insanları, yani canlılığı barındırırken öte yandan robotik bir mekân haline geliyor. Gezegenimiz, insanlığın bu yok edici tercihi nedeniyle iklim krizi gibi geri dönüşü olmayan felaketlerle yüzleşiyor. Dahası, yarattığımız şehirler giderek büyüyen bir adaletsizlik mecrasına dönüşüyor. Demokrasi kavramının doğduğu bölge olan İzmir’de, güçlüyü kollayan adalet anlayışı yerine gücünü uyumdan alan çoğulcu bir kültürün gelişmesini destekliyoruz” dedi.
 


 

'BANLİYÖDE YAŞAYANLAR HEDEF GÖSTERİLİYOR'

İlk günün “ Kentsel Mekanlar, Toplumsal Yarılmalar, Eşitsizlikler” başlıklı oturumuna katılan Prof. Dr. Sylvie Tissot, Fransa’da ve başka ülkelerde yapılan araştırmalara değindi. Bu araştırmalara göre halkın banliyo denilen yaşam alanlarına yöneldiğini belirten Tissot, buralarda yaşamak zorunda kalanların sürekli hedef gösterildiğini söyledi. Fransa’da burjuva semtlerinde mültecilere ve yoksullara yönelik ayrımcılık yapıldığını ifade eden Tissot, “Korunaklı sitelere giriş yapan çalışanları da yine kendi denetimleriyle içeri alıyorlar. Örneğin; yenmiş hocası ana kapıdan girerken, hizmetçiler arka kapıdan girmek zorunda” dedi.

Oturumun konuşmacılarından Prof. Dr. Melek Göregenli de insanların yaşadıkları yer ve mekanla kurduğu ilişkiyi şu şekilde tarif etti: “Mekanla kurduğumuz ilişkide yer kimliği, kendiliğinden edindiğimiz benliğimizin ayrılmaz bir parçasıdır.”

İlk günün bir diğer konuşmacısı da Prof. Dr. Neslihan Demirtaş oldu. Kentteki mültecilerle kurulan ilişkilerin önemine dikkat çeken Demirtaş, “Mülteci ve yerel halkın birbirini görmesi yetmez, birbirlerini tanımaları için birlikte çalışmaları gerekiyor” diye konuştu.

 

'YENİDEN ÜRETİM SÜRECİNDE DEVLETİN ROLÜ'

Sempozyumun ikinci oturumu “Kentsel Toplumsal Eşitsizlikler ve Toplumsal Sınıflar” başlığıyla gerçekleşti. Başkanlığını Prof Dr. Ayşen Uysal’ın yaptığı oturumda, ilk sözü alan Prof. Dr. Yasemin’e Siblot, mekan, toplumsal sınıflar ve kentsel yarılmalar arasındaki ilişkileri anlattı. Oturumda ikinci sözü alan Saraçoğlu, ideolojik yeniden üretim sürecinde, devletin rolüne dikkat çekerek, “Türk vatandaşlar önemli roller oynamaktadır. Suriyelilerin içinde bulunduğu hukuki çerçevede Türkiyeli yurttaşlar, Suriyelilerin yaşamını çerçeveleyecek güce sahipler. Suriyeli mülteciler yönetim sürecinin gayri resmî aktörleri oluyorlar. Yerli halkın gerçekleştirdiği bu yönetim, gündelik hayatta Suriyeli nüfusun kentsel yaşamda var oluşlarına sınır çekmektedir. Suriyeliler bu sınırı içselleştirmektedir” diye konuştu.

Kent, Mekân ve Toplumsal Eşitsizlikler Sempozyumu'nun bugün devam eden üçüncü oturumunda, “Yerel Siyaset ve Eşitlik Mücadelesi/Eşitsizliklerin İdaresi” tartışıldı. Prof. Dr. Yasmine Siblot'un başkanlığını yaptığı oturumda Doç. Dr. Mustafa Kemal Bayırbağ, kentsel coğrafyada sosyal dışlanma ve kamu politikalarını anlatırken, Doç. Dr. Pierre Gilbert ise toplumsal ve kentsel eşitsizliklere değindi. Fransa'da son yirmi yıldır kentsel yenileme politikları sonucunda 'toplumsal karma'nın ortaya çıktığını söyleyen Gilbert, “Konut konusunda arz çeşitlendi. Toplumsal karma orta çıktı. Kentsel yenileme, büyük konutlarda yaşayanların ayrımcılığa uğraması durumunu pekiştirdi. Kentsel yenileme bize ayrışımın devam ettiğini ve daha da arttığını göstermiştir. Amaçlanan 'toplumsal karma'oluşmamaktadır. Bu nedenle kentsel yenileme politikasının 'toplumsal karma' hedefleri sorgulanmalıdır” dedi.

 

'EŞİT KENT HAKKI'

Sempozyum, “Kentin Aktörleri Toplumsal Eşitsizlikleri Aşma Yollarını Tartışıyor” başlığını taşıyan forum ile sonlandı. Forumda İzmir Büyükşehir Belediyesi Kentsel Adalet ve Eşitlik Şube Müdürü Yelda Şimşir, İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Yardımlar Şube Müdürü Bekir Ünal, İzmir Büyükşehir Belediyesi Toplum Sağlığı ve Eğitim Şube Müdürlüğü'nden Eren Korkmaz, İzmir Büyükşehir Belediyesi Toplum Sağlığı ve Eğitim Şube Müdürlüğü'nden Tülin Ünal ve Konak Kent Konseyi Mülteci Meclisi Başkanı Mete Hüsünbeyi konuşmacı olarak yer aldı.

İlk sözü alan İzmir Büyükşehir Belediyesi Kentsel Adalet ve Eşitlik Şube Müdürü Yelda Şimşir, Türkiye'de ayrımcılığın yükselişte olduğunu söyleyen Şimşir, “Bu noktada İzmir Büyükşehir Belediyesi rolü eşitsizlikle mücadeledir. Kentsel Adalet ve Eşitlik Şube Müdürlüğü olarak biz, eşit kent hakkı temelli çalışmaktayız. Farklı grupların kent aidiyetlerini kapsayan ve hizmetlerimizin herkese ulaşabilmesini sağlayacak çalışmalar yürütmekteyiz” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Sosyal Yardımlar Şube Müdürü Bekir Ünal, 2019 yılında 23 bin haneye düzenli yardım yapılırken, bu yıl 76 bin haneye yardım ulaştırdıklarını söyledi. Bu yardımların arasında hasta bezinden, çocuk mamasına, eğitim desteğinden, nakliye desteğine uzanan geniş çeşidin yer aldığını belirten Ünal, verilen tüm yardımların kooperatifler aracılığıyla sağlandığını sözlerine ekledi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Toplum Sağlığı ve Eğitim Şube Müdürlüğü'nden Eren Korkmaz ise konuşmasında, sağlıklı kentler oluşturmayı hedeflediklerini söyledi. Yerel düzeyde sağlığı nasıl geliştireceğine dair çalışmalar yürüttüklerini belirten Korkmaz, son olarak şunları söyledi: “Amacımız toplum sağlığı ilgili hizmetleri sosyal belediyecilik anlayışıyla İzmir'in her noktasına ulaştırmaktır. Hizmetlerimizin çerçevesi Dünya Sağlık Örgütü'nün raporlarına dayanmaktadır.”
 

'MÜLTECİ KADINLAR İÇİN SIĞINMA EVİ GEREKLİ'

Forumda son sözü alan Konak Kent Konseyi Mülteci Meclisi Başkanı Mete Hüsünbeyi de kentte yaşayan mültecilere ve yerel halka yönelik çalışmalar yaptıklarını aktardı. Mülteci kadınların şiddet gördüklerinde gidebilecekleri sığınma evlerinin olmasını istediklerini söyleyen Hüsünbeyi, bu bağlamda Kentsel Adalet ve Eşitlik Şube Müdürlüğü'nün kurulmasını önemsediklerini dile getirdi. 

İzmirArt-Sevda Aydın