19 Ekim sabahı Louvre’da yaşanan yedi dakikalık soygun, çoktan kendi gerçekliğini tamamladı ve geçmişte yerini aldı. ...Belirli indirim dönemlerinde mağaza kapılarında oluşan kalabalıklara benzeyen bir kargaşanın ortasında, markalar esprilerle, zekice hazırlanmış postlarla, kampanyalarla “gerçeğe el koymak” için sıraya girdiler. Bu tablo, kuşkusuz yine aklımıza bir ismi getiriyor: Jean Baudrillard!
DETAYYıl 1969... Dünya, insanoğlunun Ay’a attığı büyük adımlarla coşku yaşarken, İzmir’de kültürel mirasımız adına kara bir leke düşüren korkunç bir olay yaşanıyordu.
DETAYRıdvan Gölcük, yeni yazısında komplo teorilerinin yarattığı bilgi kirliliğini, müzelerin sessizliğini ve kültürel kurumların giderek büyüyen “kârlılık baskısını” sorguluyor. Müzelerin, hakikati koruyan birer mabed olmaktan çıkarılıp “bilet kesme makinelerine” dönüşmesini Pelops’un trajedisiyle yan yana getiriyor: Kutsal olanın parçalanması, bir sofraya servis edilmesi…
DETAY19 Ekim 2025, Paris’te sıradan bir pazar sabahının sessizliği, unutulmayacak bir soyguna eşlik etti. Şehrin kalbinde, en güvenli yerinde, ziyaretçilerini ağırlayan Louvre Müzesi’nin ışıkları vitrinlerdeki parçaları nazikçe okşarken, inşaat işçileri ellerindeki sıradan ekipmanlarla tüm hikâyeyi değiştirdi.
DETAYLouvre Müzesi’nde güpegündüz çalınan Fransız Kraliyet mücevherleri, sadece Fransa’yı değil, tüm sanat dünyasını şok etti. Peki, dünyanın en korunaklı kurumlarından biri, okyanusları aşan lazer sistemleri yerine basit bir pencere kırılarak nasıl soyulabilir? Yaşar Müzesi Müdürü Rıdvan Gölcük, Notre Dame’ı yakan "anlamsız kod"dan British Museum’daki iç tehditlere uzanan bir dizi vakayı inceleyerek, bu felaketlerin ardındaki ortak noktayı araştırıyor.
DETAYRoland Barthes'ın Yas Günlüğü (1977-1979), 62 yıl birlikte yaşadığı annesi Henriette Barthes'ın ölümünün ardından tuttuğu günlüklerden oluşur. Bu metin, salt bir kişisel matem değil; dilin, zamanın ve benliğin sınırlarına dair felsefi bir sorgulamadır...
DETAYİzmir’e daha adım atmamışken, onu görmeyi düşledim. Gelir gelmez yanına koşmak istedim. Çünkü Meles, Homeros’un yanı başında doğduğu nehirdi. Büyük ozan, kıyılarında dünyaya gelmişti.
DETAYRoma döneminden günümüzün dijital platformlarına, alkışın anlamı sürekli evriliyor. Peki, neden alkışlarız, bu gelenek ne zaman başladı ve günümüzde ayakta alkışlama "enflasyonu" ne anlama geliyor?
DETAYİzmir’de geçen filmler, İstanbul’dan farklı olarak göç, gecekondulaşma, işsizlik ve benzeri sosyo-ekonomik, kültürel değişimler ve hatta kentteki günlük yaşam üzerine temsillerden büyük ölçüde yoksundur. Hareketli kartpostalları andıran bu sahnelerin, turist rehberi işlevi üstlenen karakterler aracılığıyla kent sokaklarında gerçekleştirilen yüzeysel gezintilerle sınırlı kaldığı ve izleyiciye yalnızca görsel bir kent turu sunmakla yetindiği ileri sürülebilir.
DETAYAv. Sertaç Oğul'un İzmir Art için kaleme aldığı serinin 3. yazısı, yapay zeka çağında yaratıcı endüstrileri bekleyen en büyük meydan okumalardan birini ele alıyor: telif hakları! 🤖 Sanatçıların eserlerinin AI tarafından izinsiz eğitim verisi olarak kullanılması ve AI'ın ürettiği çıktıların (output) sahipliği, hem etik hem de hukuki tartışmaları alevlendiriyor. Özellikle Disney'in Midjourney'e karşı açtığı dava gibi güncel örnekler, bu karmaşık ilişkiyi gözler önüne seriyor. Peki, AI bir eser üretirse sahibi kim olur?
DETAY21. yüzyılın başından itibaren dijitalleşme, kültür endüstrisini kökten değiştirdi desek abartmış olmayız. Bu dönüşüm, dinleme pratiklerinden ekonomik modellere kadar geniş bir yelpazeyi ister istemez etkiledi. İşte bu dönüşümün merkezindeki Spotify, güncel haberlerin de etkisiyle bu yazımda etraflıca inceleyeceğim platform.
DETAY