Arkas Koleksiyonu'nda Türk Resminin Geçmişi: 1920-1970 Arası Bir Yolculuk

İzmir’de kültür ve sanatın nabzını tutan Arkas Sanat Merkezi, bu kez köklerle geleceği bir araya getiren özel bir sergiye ev sahipliği yapıyor: “Gelenek ve Modernite: Arkas Koleksiyonu’nda Türk Resmi (1920-1970)”. Serginin kavramsal çerçevesini, küratöryel yaklaşımını ve Arkas Sanat Merkezi’nin bu sergiye bakış açısını daha yakından keşfetmek için serginin küratörü Prof. Dr. Burcu Pelvanoğlu ve yardımcı küratörü Elif Baysak ile bir araya geldik.

Osman Katmerci 12 Haziran 2025

Sergi, 1920'lerden 1970'e kadar uzanan bir dönemi kapsıyor. İkinci Meşrutiyet’in sonlarından Cumhuriyet’in kuruluşuna kadar geçen süreçte, Türk resminin modernleşme yolculuğunu görmek mümkün. Özellikle Cumhuriyet Dönemi'nde resmin, toplumsal ve kültürel dönüşüme paralel olarak nasıl evrildiği ve modernleştiği sergide vurgulanan ana temalardan biri.

Göztepe'de bulunan Ayşe Mayda Köşkü’nde, Türk resminin farklı dönemlerinden eserlerin yer aldığı kalıcı bir koleksiyon hazırlanıyor. Bu koleksiyonda, asker ressamlardan soyut sanat anlayışına kadar geniş bir yelpaze sunulacak. “Gelenek ve Modernite: Arkas Koleksiyonu’nda Türk Resmi (1920-1970)” sergisi ise, Ayşe Mayda Köşkü’nde gerçekleşecek olan kalıcı serginin öncüsü niteliği taşıyor. Kalıcı serginin hazırlıkları devam ederken, bu iki sergi paralel olarak izleyicilerle buluşacak. İzleyiciyi hem düşünsel hem de estetik anlamda derin bir yolculuğa çıkaran serginin direktörlüğünü Arkas Sanat Merkezi Direktörü Müjde Unustası üstleniyor. Sanat tarihçisi ve akademisyen Prof. Dr. Burcu Pelvanoğlu’nun küratörlüğünde şekillenen serginin yardımcı küratörlüğünü ise Elif Baysak gerçekleştiriyor.

“Gelenek ve Modernite” başlığının arkasındaki temel fikir nedir? Bu iki kavramın çatıştığı mı, yoksa buluştuğu bir zemin mi sunuyorsunuz?

Arkas Sanat Merkezi: Erken Cumhuriyet dönemi, Türkiye’nin toplumsal ve kültürel dönüşümünü belirleyici bir evredir. Bu süreçte sanat, köklü değişimlerin önemli bir aracı haline gelir ve ressamlar da toplumsal yapının dönüşümünü görselleştirme görevini üstlenmiştir. Fecr-i Ati edebiyatçılarının Batı’nın ışığını Doğu’nun ufuklarına getirme arzusunu, 1914 Kuşağı sanatçıları resim alanında gerçekleştirmiştir. Sonraki kuşak Türk ressamları da bu ışığı yansıtırken yerel ögeleri de kompozisyonlarına işlemeyi ihmal etmemişlerdir. Bu nedenle, sergide iki kavramın buluştuğu ve Türk resminin modernleşmesini, resim sanatı izinde ortaya koyan bir hikâyeyi izliyoruz.

Serginin küratöryel çıkış noktası ne oldu? Küratöryel bakış açınızda nasıl bir yönlendirme sağladı?

Prof. Dr. Burcu Pelvanoğlu: Gelenek ve modernite sergisinin küratöryel çıkış noktası, yanlış kullanılan gelenek kavramını sorgulamakla başladı. Arkas Resim Koleksiyonu’ndan bir seçki oluşturan bu sergiyi bazı semboller üzerinden düşünmek gerekir. Türk resminin biri figür diğeri manzara olmak üzere iki koldan geliştiği düşünüldüğünde, seçkide özellikle bu iki koldan biri olan manzaranın entelektüel gelişimine odaklanılmış durumda. Seçkide yer alan ve Erken Cumhuriyet dönemine ait resimler, yapılageldiği gibi Müstakiller, d Grubu sanatçıları olarak değil; ortak bir söylem etrafında düşünülmelidir. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin modernist sanatı inşa etme isteğini gösterme amacı ve bu inşa isteğinin biçimsel karşılığı Geç Kübizm ve Art Déco olduğu için bu dönem seçkisini bir Art Déco seçkisi olarak anlamak gerekir. II. Dünya Savaşı’nın hemen ertesinde burslu olarak Paris’e giden sanatçıların Yeni Paris Ekolü içerisinde kendilerine önemli bir yer bulmaları ve hatta Nejad Devrim gibi bazı sanatçıların bu ekol içerisindeki öncü konumları Türk resminin özgüven eksikliğini yavaş yavaş üzerinden atmasına neden olur. Sergi, daha ziyade modernleşmenin parametrelerinin kendini gösterdiği 1920’lerden 1940’lara uzanan süreci mekânlar ve insanlar üzerinden ele alıyorken Türk resminin özgüven eksikliğini üzerinden attığı 1950’li yıllar da sergide az da olsa kendine yer buluyor.

Sergideki eserler, dönüşüm sürecinin bir yansıması olarak, Cumhuriyet dönemi modernizmine kazandırılan özgün estetik anlayışı ortaya koyuyor. Sergi, modernleşme sürecini anlamak ve bu sürecin toplumsal bellekteki izdüşümlerini keşfetmek için izleyiciye önemli bir fırsat sunuyor.

Arkas Sanat Merkezi’nin mimarisi ve atmosferi, serginin sunumuna nasıl etki etti?

Arkas Sanat Merkezi: Arkas Sanat Merkezi binası, bir geçiş dönemi binasıdır. Hem Cumhuriyet öncesi döneme tanıklık eder, hem de Büyük İzmir Yangını’nı yaşamıştır; hâlâ İzmir’e tanıklık eden bir yapıdır. Farklı odalardan oluşması, farklı tematik yerleştirmeler yapılmasına olanak sağlar. İlk kat manzara resimlerine, ikinci kat ise figürün işlenişine odaklanır. Bu semboller aracılığıyla şekillenen sergi alanları, Boğaziçi ve Ada manzaralarından, Anadolu manzaralarına, sosyal yaşam tasvirlerinden portre, nü, natürmort ve otoportreye kadar farklı temaları içerir. Tarihi bir yapı içerisinde dolaşırken hissedilen nostalji, seçkide evrilen Türkiye manzaraları ve insan görünümleriyle bütünleşir.

Bu sergide bir zaman yolculuğu hissi de yaratılıyor. Ziyaretçinin bu süreci hissedebilmesi için nasıl bir düzenleme yaptınız? Nasıl bir iz bırakmasını umuyorsunuz?

Prof. Dr. Burcu Pelvanoğlu: Sergide, Türk resmini hiç bilmeyen bir ziyaretçinin kendini yabancı hissetmemesini sağlayan tematik bir düzenleme vardır. Amaçlanan, o ziyaretçinin Türk resmi üzerine yazılan basmakalıp kitapları da kazara okursa inanmaması, Türk resminin 1950’lere kadarki döneminin bir modernleşme inşası olarak duyumsaması ve temalara, sembollere odaklanmasıdır.

Arkas Sanat Merkezi: İki dünya savaşı arası dönemde sanatçının toplumsal bir işlevi de vardı: Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ideolojisini halka anlaşılır ve etkili bir biçimde aktarmak. Sergi, bu toplumsal işlev doğrultusunda, Türk resmine izlenimcilik ve açık hava resim geleneği ile yeni bir bakış açısı getiren Erken İzlenimciler’den Hoca Ali Rıza ve Halil Paşa ile başlayarak, sayfiye imarıyla artan Boğaziçi ve Ada manzaralarından, köycü söyleme ilişkin artan Anadolu manzaralarına, değişen sosyal yaşam ile modern bireyi, yaşam tarzını ve kentsel dönüşümü portre, enteriyör, nü, natürmort ve otoportre aracılığıyla ele alarak ilerliyor. Sergilenen her bir resim, geçmişe yönelik bir belge niteliğindedir. Örneğin, 1900’lerde Kadifekale bölgesinde tasvir edilen bir manzara resmine bakarak, izleyiciler geçmiş ve bugünkü İzmir arasında bir bağ kurar. Zaman yolculuğu gibi bir kesit sunarak, bunca başarıya imza atmış isimleri ve değerlerini yaşatmak, gelecek nesillere aktarmak istiyoruz.

Gelenek ile modernite gibi iki büyük kavramı bir arada sunarken en çok hangi zorluklarla karşılaştınız? Sergi, bu bağlamda nasıl bir köprü kuruyor? İzleyiciye bu ikilik hakkında nasıl bir bakış açısı sunmayı amaçlıyor?

Prof. Dr. Burcu Pelvanoğlu: Aslında gelenek, coğrafi bir kavramdır. Bir coğrafyanın iklimi, yaşadığınız evin mimarisini, giyim kuşam tarzınızı, mutfağınızı ve tabii ki daha pek çok şeyi belirler. Sergi, özellikle manzarada sayfiye kültürünün gelişiminin manzara kültürünü nasıl dönüştürdüğünü gösteriyor. Figüratif resimlerde, özellikle portrelerde ise Cumhuriyet devrimlerinin modern yaşam biçimini nasıl gelenek haline getirdiğine odaklanıyor.

Sergi, Arkas Sanat Merkezi'nin genel sanat politikasıyla nasıl bir ilişki kuruyor? Önümüzdeki dönemde Arkas Sanat Merkezi olarak benzer tematik sergiler veya çok disiplinli projeler planlıyor musunuz?

Arkas Sanat Merkezi: Yaptığımız sergiler, İzmir’e, kente ve kültür-sanat alanında katkılar sağlamayı amaçlıyor. Sanatın farklı alanlarından birçok kişiyi bir araya getirmek de mümkün oluyor. Büyük emek ve titizlikle hazırlanan bu sergilerle, bugüne dek Türkiye ve yurt dışından birçok kurum ve koleksiyon ile iş birliği yaparak, uluslararası düzeyde kültür paylaşımına olanak sağladık. Bildiğiniz üzere, Türkiye’de izlenimcilik temasını Renk, Işık, Titreşim ve Asker Ressamlar sergilerimizde işlemiştik. Gelenek ve Modernite sergisi, aynı zamanda çok yakında açılacak olan, 19. yüzyıldan Cumhuriyet dönemine uzanan daha geniş bir yelpaze ile koleksiyon seçkisini sunacak Arkas Sanat Göztepe’nin de habercisi niteliğindedir. Eylül ayından itibaren her iki sergiyi eş zamanlı olarak gezebilmek mümkün olacak.

Eserleri yer alan sanatçılar (Alfabetik sıralama)

Ali Avni Çelebi (1904-1993), Ali Rıza Beyazıt (1833-1963), André Lhote (1885-1962), Arif Kaptan (1906-1979), Ayetullah Sümer (1905-1979), Bedri Rahmi Eyüboğlu (1911-1975), Celal Uzel (1901-1965), Cemal Tollu (1899-1968), Cevat Erkul (1897-1981), Diyarbakırlı Tahsin (1874-1937), Edip Hakkı Köseoğlu (1904-1991), Ercüment Kalmık (1908-1971), Eren Eyüboğlu (1913-1988), Eşref Üren (1897-1984), Fernard Cormon (1845-1924), Feyhaman Duran (1886-1970), Fikret Mualla (1903-1967), Hakkı Anlı (1906-1991), Hale Asaf (1905-1938), Halil Paşa (1852-1939), Hamit Görele (1900-1980), Hasan Vecih Bereketoğlu (1895-1971), Hayri Çizel (1891-1950), Hikmet Onat (1882-1977), Hoca Ali Rıza (1858-1930), Hulusi Mercan (1913-1988), Hüseyin Avni Lifij (1886-1927), İbrahim Çallı (1882-1960), İbrahim Safi (1898-1983), İsmail Hakkı (1863-1926), Léopold Lévy (1882-1966), Leyla Gamsız (1912-2010), Mahmut Cuda (1904-1987), Mehmet Ali Laga (1878-1947), Melek Celal Sofu (1896-1976), Mihri Hanım (1886-1954), Müfide Kadri (1890-1912), Naci Kalmukoğlu (1896-1951), Namık İsmail (1890-1935), Nazmi Ziya Güran (1881-1937) 41.Nejad Melih Devrim (1923-1995) 42.Nuri İyem (1915-2005) 43.Nurullah Berk (1906-1982), Orhan Peker (1927-1978), Pierre Bonnard (1867-1947), Sabiha Rüştü Bozcalı (1904-1998), Saim Özeren (1900-1964), Sami Yetik (1878-1945), Selahattin Teoman (1901-1980), Şefik Bursalı (1903-1990), Şemsi Arel (1906-1982), Şeref Akdik (1899-1972), Şerif Muhittin Targan (1892-1967), Zeki Kocamemi (1900-1959).

*Gelenek ve Modernite: Arkas Koleksiyonu’nda Türk Resmi (1920-1970) sergisi 28 Aralık 2025 tarihine kadar ziyarete açık olacak.

Fotoğraflar
Videolar
Yazar Profili
Osman Katmerci
Osman Katmerci

16 İçerik

2016 yılında Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun oldu. Çeşitli gazete ve dergilerde haber editörlüğü yaptı. Gazetecilik mesleğini, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat Daire Başkanlığı’nda sürdürmektedir.

Yazar Profil Sayfası