Kültür ve Sanata Yapılan Yatırımların Yerel Kalkınmaya Katkıları
Kültür ve sanat, sadece bireylerin değil, şehirlerin de gelişimini şekillendiriyor! Dr. Funda Lena’nın İzmir Art için kaleme aldığı yazıda, kültür ve sanata yapılan yatırımların şehirlerin tanınırlığını artırma, sosyal dokuyu güçlendirme ve yerel halkın yaşam kalitesine katkı sağlama gücü ele alınıyor.

Kültür ve sanat yatırımlarını yerel kalkınma hedeflerinin merkezine koymak, son yıllarda gelişmiş ülkelerde öne çıkan bir yaklaşımdır. Bu strateji, kentlerin sosyal ve ekonomik dinamizmini arttırmak amacıyla çeşitli projelerin hayata geçirilmesini desteklemektedir. Bu yatırımların, bölgelerin ekonomik ve toplumsal kalkınmasına sağladığı katkılar çok yönlüdür. Kültür ve sanat ortamının zenginleştirilmesi, sadece sanatçıların ve yaratıcı bireylerin gelişmesine katkı sağlamakla kalmayıp aynı zamanda şehirlerin ulusal ve uluslararası tanınırlığını artırmaktadır. Kültür ve sanata yönelik kamu kaynaklarıyla yapılan bilinçli yatırımlar, çoğu zaman bir bölgenin sosyal dokusunu güçlendirme ve yerel halkın bireysel iyi oluşuna katkı sağlama potansiyeline sahiptir. Bu yatırımların doğrudan ekonomik etkilerinin yanı sıra, dolaylı olarak birçok sektörü kalkındırma kapasitesi de bulunur.
Ekonomik Geri Dönüşün Çok Katmanlı Etkisi
Kültür ve sanata ayrılan kamu kaynakları, uzun vadede kamuya yüksek düzeyde ekonomik getiriler sağlar. Bir festival, sergi ya da tiyatro etkinliğinin sadece bilet satışlarından elde edilen gelirlerle değil, aynı zamanda konaklama, ulaşım, yeme-içme gibi alanlarda yarattığı hareketlilik ile bölgesel kalkınmayı desteklediği gözlemlenmektedir. Bu etkiler, yerel ekonomiye canlılık getirerek iş olanaklarını artırırken vergi gelirleri yoluyla kamu kaynaklarına geri döner.
Ayrıca, bu tür yatırımlar şehirlerin ulusal ve uluslararası çekiciliğini artırır. Bir bölge, kültürel yapılarıyla ve kültür sanat etkinlikleri ile tanınmaya başladığında, hem yerel halkın aidiyet duygusu güçlenir, yaşam kalitesi artar hem de bölgeye dışarıdan ziyarete gelen insanların yoğunluğu arttıkça turizm gelirleri yükselir.
Dünyadan İlham Veren Örnekler
Dünyadaki bazı şehirler, kültür ve sanatın bölgesel kalkınmadaki etkisini kanıtlayan başarı hikayeleriyle dikkat çekmektedir.

Bilbao, İspanya: Guggenheim Müzesi’nin açılmasıyla birlikte, Bilbao şehri büyük bir kültürel ve ekonomik dönüşüm yaşamıştır. Şehir, turizmden elde edilen gelirlerle büyük bir ekonomik kalkınma kaydetmiş ve bu olay “Bilbao Etkisi” olarak literatüre geçmiştir.
Glasgow, İskoçya: 1980’lerde sanayi sektörünün çöküşüyle zor günler geçiren Glasgow, kültür ve sanat etkinliklerine yatırım yaparak bu süreci tersine çevirmiştir. 1990 yılında “Avrupa Kültür Başkenti” unvanını almasıyla birlikte düzenlenen etkinlikler, hem şehrin ekonomik canlılığını hem de sosyal uyumunu güçlendirmiştir.
Seul, Güney Kore: “Kore Dalgası” (“Hallyu”) olarak bilinen kültürel hareket, Güney Kore’nin K-Pop, sinema ve moda gibi alanlarda yaptığı yatırımların bir sonucu olarak dünyayı kasıp kavurmaya başlamıştır. Seul, bu strateji sayesinde küresel bir kültür ve sanat merkezi haline gelmiştir.

Edinburgh Festivali, İskoçya: Her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlayan Edinburgh Festivali, tiyatrodan müziğe kadar pek çok alanda çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır. Festival, şehrin ekonomisini büyük ölçüde canlandırırken yerel halka yeni istihdam imkanları sunmaktadır.
Bu başarı hikayeleri, kültürel yatırımların bir bölgenin kalkınmasında ne kadar önemli bir rol oynadığını ortaya koymaktadır.
Türkiye’den Çarpıcı Analizler ve Çalışmalar
Türkiye’de kültür ve sanat alanında yapılan analizler, bu tür yatırımların çok yönlü etkilerini ortaya koymaktadır:
*İKSV Ekonomik Etki Araştırması (2012): Araştırma, İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın 2011 yılı boyunca kendi bünyesinde gerçekleştirdiği etkinliklerin etkilerine odaklanmaktadır. Bu etkinliklerin, gerçekleştikleri bölgede yarattığı ekonomi rakamlarla ortaya koyulurken bu etkinliklerin gerçekleşmesi için alınan devlet desteklerinin etkinlikler sonucunda ödenen vergilerle kat be kat kamuya geri döndüğü vurgulanmaktadır.
Raporun tamamı: https://www.iksv.org/tr/raporlar/iksv-ekonomik-etki-arastirmasi
*INOGAR Gösteri Sanatları Faaliyetlerinin Sosyal ve Ekonomik Etkileri (2024): Bu rapor, İstanbul’da belli bölgelerde gerçekleştirilen saha araştırmasına dayanarak gösteri sanatlarının hem sosyal hem de dolaylı ekonomik etkilerini irdelemektedir. Gösteri sanatları etkinliklerine katılmanın kişilerin mutluluk düzeylerini artırmaktan, kendilerini bir topluluğun parçasını olarak hissetmelerine; stres, kaygı, depresyon gibi duygulardan uzaklaşmaktan, kişisel gelişime katkı sağlamaya kadar pek çok farklı konuda katkı sağladığını ortaya koyarken gösteri sanatları ekonomisinin dolaylı olarak yeme-içme, konaklama, ulaşım gibi farklı sektörlere sağladığı ekonomik katkıları rakamlarla analiz etmektedir.
Raporun tamamı: http://inogar.coop/gosteri-sanatlari-faaliyetlerinin-sosyal-ve-ekonomik-etkileri-raporu-yayimlandi/

*Bozcaada Caz Festivali Etki Raporu (2024): Festivalin bölgede yarattığı ekonomik, sosyal, çevresel ve kültürel etkiler bu raporda kapsamlı bir şekilde ele alınmıştır.
Raporun tamamı: https://bozcaadacazfestivali.com/
Sonuç
Kültür ve sanata yapılan yatırımlar, bir şehrin veya bölgenin sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal dokusunu da güçlendiren uzun vadeli bir stratejidir. Bu yatırımlar, toplumsal iyi oluşu artırırken, yaratıcılığı ve yenilikçiliği destekler. Dünyadan ve Türkiye’den çarpıcı örnekler, bu stratejilerin başarıya ulaştığını göstermektedir. Bu nedenle, yerel yönetimlerin kültür politikalarını planlarken kültür odaklı kalkınmayı önceleyen bir vizyona sahip olması büyük önem taşımaktadır.