"Sanat her iktidarı yerinden oynatır"

Oyuncu Murat Kılıç, son yıllarda tiyatro ve sinema sahnelerinde sıklıkla gördüğümüz bir isim. Kumbara, Stiletto ve Hamlet art arda yer aldığı yapımlar arasında. Oyuncu başrolünde yer aldığı Kumbara ile 2. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülü alırken, Stiletto filmi ile de İzmir Kısa Film Festivali’nde Ulusal Kurmaca Film Kategorisi En İyi Oyuncu ödülünü aldı. Kılıç ile içinde yer aldığı yapımlar üzerine konuştuk.

Sevda Aydın 12 Temmuz 2022

 

Oyuncu Murat Kılıç, son yıllarda tiyatro ve sinema sahnelerinde sıklıkla gördüğümüz bir isim. Kumbara, Stiletto ve Hamlet art arda yer aldığı yapımlar arasında. Oyuncu başrolünde yer aldığı Kumbara ile 2. İzmir Uluslararası Film ve Müzik Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülü alırken, Stiletto filmi ile de İzmir Kısa Film Festivali’nde Ulusal Kurmaca Film Kategorisi En İyi Oyuncu ödülünü aldı. Kılıç ile içinde yer aldığı yapımlar üzerine konuştuk. 

‘EKONOMİK BUHRAN KORKUNÇ BOYUTTA’

İzmir.Art:

Türkiye’deki pek çok kesim gibi Kumbara’da canlandırdığın Orhan da ciddi bir ekonomik kriz yaşıyor. İçinde bulunduğu çıkmaz onu, çürüme de diyebileceğimiz bir dönüşüme sürüklüyor…

Murat Kılıç: 

Artık orta sınıf yok. “Kumbara” bu anlamda çekilmiş orta sınıfı anlatan son film olabilir. Çünkü filmin çekildiği zaman orta sınıfın bu büyüklükte sorunları yoktu. Yaşadığımız ekonomik krizler orta sınıfı yok edip zengin ve fakir ayrımına geldik. Turgut Özal döneminin bizlere armağanı olan bir sınıf bu orta sınıf. Aslında çok esnek bir sınıftır, tampon görevi üstlenir. Bugün mesela evin varsa zenginsin, yoksa fakirsin. Böyle bir uçurumun, bu kadar kısa sürede olması çok korkunç. Bu buhran çoğu insanı eziyor, pek çok hayat sönüyor. Herkes borç harç hayatını idame ettirmeye çalışıyor. Ödeyemeyenlerin çoğu intiharın eşiğine geliyor. Orhan bu ekonomik bunalımları yaşıyor. Çevresindeki her şeyi bir şekilde kılıfına uydurup yaşayan insanlardan farklı bir adam Orhan. Düzgün, güvenilir, “ben Orhan'a evimin anahtarını bırakırım” diyebileceğimiz bir adam. Ancak arkadaşının attığı kazıkla hayatı değişiyor. Eskiden birisine kefil olduğun zaman ödemediğinde, sen öderdin. Şimdi artık bu çok duyulan bir şey değil. Yaşadığı ekonomik zorluklar Orhan'ı öyle bir yere getiriyor ki annesinin hastanede bağlı olduğu makinanın arızalandığını söylemiyor, en yakınına bu kadar yabancılaşıyor. Ferit Karol'un bu hikâyeyi yazma sebebi de tam da bu yabancılaşmanın nasıl oluştuğunu sorgulamak.

‘KENDİMİ TEKRAR ETMEK İSTEMİYORUM’

İzmir.Art:

Can Merdan Doğan’ın yazıp yönettiği, kısa film ‘Stiletto’, size 22. İzmir Kısa Film Festivali’nde, En İyi Oyuncu Ödülü’nü getirdi. Alıştığımız karakterlerin çok dışında, yeni bir karakter izledik. Taksi şoförü Hasan diğer karakterlerin gibi sıradan biri ama arzuları öyle değil…

Murat Kılıç: 

Can Merdan Doğan'ın beni mucizevi bir şekilde bulduğu bir film. Türkiye'de insanın kendi siyasi görüşünü bile söyleyemediği bir yaşam biçimi var. Cinsel kimliğini açıklamak hala çok zor. Yargılardan, şiddetten, gündelik yaşama bile yansıyan sorunlardan dolayı pek çok kişi çok zor bir hayat sürüyor. Benim de ilk defa deneyimlediğim bir hikâyeydi. Oynarken çok zevk aldım, stilettoyu giyip dans ettiğim sahnede çok eğlendim. Can Merdan güzel yakalamıştı hikâyeyi. Böyle sıra dışı rolleri yakalamak, hayatta karşına gelmesi sürpriz bir durum. Oynadığım şeyden keyif almak istiyorum. Ne oynamayacağımı da ne oynayacağımı da biliyorum. Kendimi tekrar etmek istemiyorum. Sadece kendim işten zevk almaya çalışıyorum, izleyenler de zevk alırsa beğenirse ne mutlu diyorum.

‘HAMLET HİÇ ESKİMEYEN BİR METİN’

İzmir.Art:

Kaan Müjdeci’nin uyarladığı/yazdığı Hamlet’ adlı dizide de rol aldın. Dizi bir adada, faytonların arasında, adanın ötekilerinin yaşadığı bir hikâyeyi veriyor. Uzun yıllardan beri tiyatro da yapıyorsunuz, Hamlet’i nasıl buldunuz? 

Murat Kılıç: 

Senaryonun muazzam bir uyarlama olduğunu düşünüyorum. Kaan muhteşem yazmış. Hamlet hiç eskimeyen bir metin. Çünkü insanoğlu malzemesi hiç değişmiyor, hırslarının kurbanı olmaya devam edecek. İktidar olmaya çalışacak. O iktidara gelenlerin nasıl geldiğini ortaya çıkarmaya çalışanlar olacak. Antik Yunan oyunlarına bakın, insan malzemesi hiç değişmemiş. Shakespeare öyle şeyler yazmış ki, çürümüş bir şeyler var. Gelişmiş ülkelere bak, zengin olmalarının sebebi sömürgecilik. İngiltere mültecilerini Ruanda’ya gönderiyor, daha bugün! Kaan’ın bu ilişkileri buraya uygulaması muazzam, bence Kaan’ın başyapıtı.

‘BASKI VE KRİZ İÇİNDE ÜRETMEYE ÇALIŞIYORUZ’

İzmir.Art:

Pandeminin ardından sanat mekânlarında ve üretiminde kısıtlamalar sürüyor. Müzik yasağı, festivallerin iptal edilmesi gibi pek çok sorun devam ediyor. Diğer yandan da sansür ve baskı daha da ağırlaştı. 

Murat Kılıç: 

Bence sanat baskı altında daha çok fışkıran bir şeydir. Ama baskı ve yasaklamaların yanı sıra derinleşen ciddi bir sorun da ekonomi. Yaratıcı alanlarda fon ya da destekler yeterli değil. Büyük bir pahalılık var, Bakanlıktan çıkan 800.000 lirayla film çekmek idealizmin idealizmi oluyor. Tüm bu baskı ve ekonomik sıkıntıların içinden üretmeye çalışıyoruz. Bu nedenle de sanat, muhalefet partilerinden daha güçlüdür, her iktidarı yerinden oynatır.

 

Fotoğraflar
Videolar
Yazar Profili
Sevda Aydın
Sevda Aydın

15 İçerik

1984 doğumlu. Evrensel gazetesinde muhabirlik ve editörlük yaptı. Hayat Televizyonu’na kültür-sanat haberleri hazırladı. Evrensel Kültür dergisinde yayın danışmanlığı yaptı. Şu an izmir.art'ta kültür sanat alanında içerikler üretmektedir.

Yazar Profil Sayfası